Gastronominin altı yıldızının buluştuğu bu özel etkinlik, ödüllü şeflerin yeteneklerini sergileyerek katılımcılara eşsiz lezzetler sunmayı amaçladı. İlk olarak, sinema dünyasının en prestijli ödülü "Oscar" gecesinde Türk yemekleriyle dikkatleri üzerine çeken dünyaca ünlü şef Cihan Kıpçak’ın ve Michelin Yıldızı sahibi Stefano Ciotti’nin imza attığı zarif bir başlangıç tadımı ile gecenin açılışı yapıldı. Davetlilere ayrıca, Michelin Yıldızı’nı gururla koruyan Osman Sezener’in hazırladığı leziz ekşi maya ekmeği sunuldu. Bu özel akşamda, konuklar gastronominin en iyileriyle dolu bir deneyim yaşamış oldu.
Yaratıcı İğraçlar: Almeria ve Tuna ve Sushi Rice Ice Cream
Cihan Kıpçak’ın yaratımı olan “Almeria”, etkinliğin ilk sıcak sürprizi olarak karşımıza çıktı. Bu sunum, yemeğin görsel ve tat açısından zenginliğini gözler önüne serdi. Ardından, Michelin yıldızlı şef Cenk Debensason'un ton balığı dilimleri ve suşi pirinci kremasıyla hazırladığı "Tuna and Sushi Rice Ice Cream" sunularak misafirlere unutulmaz bir tat deneyimi yaşatıldı. Bu yaratıcı kombinasyon, geleneksel lezzetleri modern bir yorumla birleştirerek misafirlere bambaşka bir bakış açısı sundu. Şefler, cesur ve yenilikçi yöntemleriyle, sadece damak tadında değil, aynı zamanda gözlere de hitap eden bir menü oluşturmayı başardı.
Rafine Tatlar ve Deneyimsel Yemekler
Menünün ortasında emre Şen’in elinden çıkan "Agnolotti", burrata ve mascarpone dolgusu ile kiraz domates eşliğinde sunuldu. Bu el yapımı makarna, taze ve sofistike bir tat deneyimi arayan konuklar için mükemmel bir seçenek oldu. Sadece lezzet değil, aynı zamanda sunum da büyük bir öneme sahipti. Özellikle, Osman Sezener’in “Ahtapot, Patates, Safran ve Muhammara” ile hazırladığı sıcak deniz ürünleri sunumu, misafirlere hem göze hem de damağa hitap eden bir deneyim sundu. Ardından gelen "Sezen Pilavı" ise, Akdeniz’in özgün lezzetlerini tanıtan ve sıcak bir geçiş yapan bir tat olarak dikkat çekti.
İtalyan Mutfak Sırrı: Beef Parmigiana
Özellikle İtalyan mutfağı, etkinlikte oldukça ön plandaydı. Stefano Ciotti’nin klasik İtalyan yemeklerine modern dokunuşu ile sunduğu "Beef Parmigiana," geceye damgasını vurdu. Bu yemekte kullanılan malzemelerin kalitesi ve şefin ustalığı, konukların aklında unutulmaz bir iz bıraktı. Yemeklerin sunumu kadar, gastronomik anlatım biçimleri de konukları büyüledi. Her bir tabak, şeflerin hikayesini ve vizyonunu yansıtıyordu. İtalya'nın meşhur yemek kültürü, bu özel etkinlikte zarafetiyle yeniden hayat bulmuş oldu. Bu örnekler, sadece birer yemek değil, aynı zamanda sanat eseri gibi algılanarak katılımcılara derin bir deneyim sundu.
Tatlı Yolculuk: Balkabağı Tatlısı ve Petit Four
Ağzı sulandıran tatlarla sona eren etkinlik, Mehmet Akdağ’ın mevsimsel aromalarla hazırladığı "Balkabağı Tatlısı" ile devam etti. Geleneksel Türk tatlılarına modern bir dokunuş ile hazırlanan bu lezzet, geceye tatlı bir kapanış yaptı. Konuklar, bu özel tatlıyı tadarken geçmişe yolculuk yapmanın tadını çıkardılar. Finalde ise, Cenk Debensason ve Emre Şen’in birlikte hazırladığı zarif "Petit Four" sunumu yapılarak etkinliğin kapanışı yapıldı. Konuklar bu eşsiz sunum sayesinde hem tat hem de görsellik açısından ziyafetten tatmin olmuş oldular.
Gastronomi ve Sürdürülebilirlik: Osman Sezener
Osman Sezener, Ege'nin doğasına ve taze malzemelerine olan saygısı ile tanınan bir şef olarak bu özel gecede önemli bir role sahipti. Ekşi maya ekmeği ve safranlı ahtapotu ile el yapımı ürünlerin değerini ön plana çıkardı. Tarımda sürdürülebilirlik ilkesini benimseyen Sezener, misafirlere organik lezzetlerle dolu bir menü sunarak doğanın sunduklarını doğru bir şekilde değerlendirdi. Gastronomi dünyasında sağlıklı ve doğal malzemelerin önemi üzerinden hareketle, misafirlerin hem damak zevkine hem de çevre bilincine hitap eden bir menü oluşturdu.
Sanat ve Mutfak: Cihan Kıpçak ve Diğer Şefler
Cihan Kıpçak, İstanbul’un gastronomi sahnesinde yer alan önemli isimlerden biri olarak, alışılagelmişin dışında bir yaklaşım sergiledi. Teknik ile duyguyu birleştirerek sunduğu tabaklar ile katılımcıları etkiledi. Akşamın başlangıcında tanıdık tatların modern yorumlarını öne çıkardı. Diğer şefler de benzer şekilde, gastronomiye olan yaratıcı perspektifleri ile akşamı zenginleştirdiler. Her şefin mutfağı, kendi kültürel mirasını ve kişisel hikayesini sunarak katılımcılara unutulmaz bir deneyim yaşattı.
26 Temmuz Cumartesi akşamı The Bodrum EDITION’da yapılan bu özel etkinlik, yedi aşamalı tadım menüsüyle konuklara gastronomik bir şölen sundu. Bu değerli şeflerin bir araya geldiği gece, yalnızca bir yemek deneyimi değil, aynı zamanda bir kutlama ve sanat gösterisi olarak hafızalarda yer buldu. Gastronominin altı yıldızının buluşması, katılımcılara sadece lezzetli bir akşam değil, aynı zamanda dostluk ve paylaşım dolu bir ortam sundu. Bu eşsiz deneyimin ardından, şeflerin katılımıyla gerçekleşen after party ile gece devam etti ve büyük bir coşku ile noktalandı.