Vegan beslenmeye olan ilgi, son yıllarda hızla artış gösteriyor. 1 Kasım tarihide dünya genelinde Vegan Günü olarak kutlanmakta ve bu özel gün dolayısıyla farkındalık kampanyalarına devam edilmektedir. Özellikle İstinye Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Melike Şeyma Deniz, bitki temelli beslenmenin bireysel sağlık ve gezegenimizin sürdürülebilirliği açısından taşıdığı önemi vurguladı.
Vegan Beslenmeye Artan İlgi
1 Kasım Dünya Vegan Günü’nde vegan beslenmeye dair farkındalık oluşturmak hedefleniyor. Hayvan kaynaklı gıdaların tüketilmemesini öngören vegan beslenme modeli son yıllarda oldukça popüler hale geldi. Vegan ve vejetaryen beslenme yöntemleri, yalnızca bir yaşam tarzı tercihi olmaktan öte, etik, çevresel ve sağlık konularında da bir farkındalık yaratıyor. Dr. Melike Şeyma Deniz, bu beslenme biçimlerinin sağlığa ve çevreye olan katkılarına dikkat çekerek önemli bilgiler verdi.
Gezegenin Geleceği İçin Vegan Beslenmenin Önemi
Dr. Deniz, son yıllarda yapılan bilimsel araştırmaların bitki ağırlıklı beslenmenin çok sayıda faydasını ortaya koyduğunu belirtti. “Bitki temelli beslenme, bireylerin sağlığı ve gezegenin sürdürülebilirliği açısından son derece değerli; çünkü bu diyet şekli, hastalık riski olan faktörleri azaltıyor ve çevresel etkileri de minimuma indiriyor,” şeklinde açıklamada bulundu.

Takviye Kullanımının Gerekliliği
Vegan diyet uygulayan bireylerin dikkat etmesi gereken bir diğer önemli nokta ise yeterli besin öğesi alımını sağlamaktır. Hayvansal ürünleri sınırlayan bireylere vejetaryen denirken; süt ürünleri, yumurta ve diğer besinleri tüketen bireyler farklı kategorilere ayrılmaktadır. Dr. Deniz, vegan diyetlerin dikkatli bir şekilde planlanması gerektiğini vurgulayarak, bazı besin öğelerinin takviye ile kuvvetlendirilmesi gerektiğini açıkladı. “B12, D vitamini, kalsiyum ve protein gibi besin öğelerinin yetersiz alım riski bulunmaktadır,” diyerek bu konuda profesyonel destek almanın önemine dikkat çekti.
Vegan Beslenmenin Kalp Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Vegan beslenme modelinin koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, obezite ve bazı kanser türleri gibi hastalıkların riskini azalttığı araştırmalarla kanıtlanmıştır. Dr. Deniz, bu durumun bitki ağırlıklı beslenmenin sağlık üzerindeki etkileriyle doğrudan ilişkili olduğunu belirterek, “Bu tip diyette bulunan lif, antioksidan ve fitokimyasal bileşenler, sağlığı olumlu yönde etkilemektedir,” dedi. Bu bağlamda ayrıca bağırsak mikrobiyotasının gücüne ve cilt sağlığına olumlu katkılarda bulunduğu da belirtilmektedir.
Çevresel Sürdürülebilirlik Açısından Vegan Beslenme
Bilimsel veriler, vegan ve vejetaryen beslenme tarzlarının çevresel sürdürülebilirlik açısından en avantajlı yöntemler olduğunu ortaya koyuyor. Daha az sera gazı emisyonu ve daha düşük su tüketimi gerektiren bu diyetler, doğanın korunmasında da önemli bir rol üstleniyor. Dr. Deniz, bir kilogram sebze üretimi için sadece 332 litre su gerekli iken, dana eti üretimi için 15.415 litre su kullanıldığını örnek göstererek, bitkisel beslenmenin çevresel etkisini açıkladı. Bu veriler, gezegenimizin geleceği için ne kadar kritik olduğunu gözler önüne seriyor.
‘Etsiz Pazartesi’ Hareketinin Önemi
Özellikle “Etsiz Pazartesi (Meatless Monday)” hareketi, herkes için ulaşılabilir bir başlangıç düşüncesiyle öne çıkıyor. Dr. Deniz, bu uygulamanın yalnızca vegan veya vejetaryen olmasanız bile haftada bir gün boyunca et tüketmemenin sağlıklı yaşam açısından faydalı olduğunu ifade etti. “Sebze ve baklagil ağırlıklı bir beslenmeye geçmek, sağlığınızı desteklemenin yanı sıra çevresel dengelere de katkı sağlar,” diye ekledi. Bu tür bireysel tercihler ile büyük bir fark yaratmanın mümkün olduğunu vurguladı.
Bitkisel Ağırlıklı Gelecek İmkanı
Bütün bu bilgilerin ışığında, bitki temelli beslenmenin sadece bir trend değil, aynı zamanda bireysel ve toplumsal düzeyde daha sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme biçimi olduğu görülmektedir. Dr. Deniz, et tüketimini azaltmanın ve sebze ile meyve ağırlıklı bir yaşam tarzına geçmenin, hem sağlığımızı koruma hem de gezegenimize saygı gösterme açısından en etkili yöntem olduğunu vurguladı.