İtalya’nın Milano kentinde bulunan Università Cattolica del Sacro Cuore Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen yeni bir araştırma, makarna tüketiminin psikolojik ve duygusal iyilik hali üzerinde olumlu etkiler yarattığını ortaya koydu. Gıda devi Barilla Grubu’nun desteğiyle yürütülen çalışmada, özellikle sosyal ortamlarda birlikte tüketilen makarnanın mutluluk düzeyini anlamlı biçimde artırdığı belirlendi.
Klinik Psikolog Prof. Francesco Pagnini liderliğinde gerçekleştirilen “Makarna, Nasıl bir duygu bu! Makarna tüketimi ile mutluluk arasındaki ilişkiye dair karma yöntemli bir çalışma” başlıklı araştırma, Food Science & Nutrition dergisinde yayımlandı. Araştırmaya katılan 1.532 kişinin yüzde 41’i makarnayı aileyle birlikte olma duygusuyla, yüzde 21’i olumlu hislerle, yüzde 10’u lezzet keyfiyle, yüzde 7’si ise rahatlama ve konfor duygusuyla ilişkilendirdi.
Prof. Pagnini, araştırma sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada, “Yalnızca birlikte makarna yemenin bile kişiler arasında kalıcı duygusal bağlar oluşturabileceğini ve eşsiz bir rahatlık sağladığını gözlemledik. Diğer karbonhidrat kaynaklarıyla karşılaştırıldığında makarna, sosyal ortamlarda mutluluğu en çok artıran besin olarak öne çıkıyor” dedi.

Araştırmaya göre, haftada 2–3 kez makarna tükettiğini belirten katılımcıların oranı %44 olurken, %23,9’u ise her gün makarna yediğini söyledi. Makarna tüketimi en çok tokluk (%34), memnuniyet (%29) ve mutluluk (%10) duygularıyla bağdaştırıldı. Ayrıca araştırma, makarna tüketen bireylerde stres seviyesinin düştüğünü, yaşam kalitesinin ve duygusal farkındalığın ise arttığını da ortaya koydu.
Araştırmanın ikinci aşamasında ise 83 katılımcı, iki hafta boyunca bir mobil uygulama üzerinden günlük duygu durumlarını kaydetti. Elde edilen veriler, makarna tüketiminin ardından mutluluk düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bir artış yaşandığını gösterdi. Bu artışın, özellikle aile veya arkadaşlarla birlikte yenilen öğünlerde daha belirgin olduğu, yalnız tüketilen öğünlerde ise anlamlı bir etki yaratmadığı tespit edildi.
Barilla Grubu Küresel Ar-Ge Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Direktörü Valeria Rapetti, araştırmanın sonuçlarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu çalışma, makarnanın insanları bir araya getirme gücünü bilimsel olarak ortaya koyuyor. Makarna sadece fiziksel bir besin değil; aynı zamanda duygusal refahın da bir destekçisi. Akdeniz beslenme kültürünün temel taşlarından biri olarak, sağlıklı ve mutlu bir yaşamın anahtarı olmayı sürdürüyor.”
Geçtiğimiz yıl Minnesota Üniversitesi ile yapılan benzer bir araştırmayla da örtüşen bu sonuçlar, yemek yemenin yalnızca beslenme değil, sosyal ve psikolojik bir deneyim olduğuna dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, makarna, sadece bir yemek değil; paylaşılan anların, güçlü bağların ve daha mutlu bir ruh halinin kaynağı olarak öne çıkıyor.