Ramazan ayı boyunca oruç tutmanın sadece fiziksel değil, psikolojik açıdan da birçok etkisi bulunuyor. Özellikle toplumda yaygın olarak görülen duygusal açlık, bu dönemde daha belirgin hale gelebilir. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Uzman Psikolog Jülide Unutmaz, bu durumun kişiden kişiye değişebileceğini belirterek, “Görmezden gelinen duyguların yemek yiyerek bastırılamaması, stres ve kaygıyı artırabilir. Anksiyete ve stres yönetimi konusunda zorlanan kişilerin oruç tutmadan önce bir uzmana danışması faydalı olacaktır” dedi.
Duygusal Açlık ve Oruç
Duygusal açlık yaşayan bireylerin belirli bir yeme düzenine sahip olmadığını vurgulayan Uzman Psikolog Jülide Unutmaz, bu kişilerin genellikle tatlı, abur cubur veya yüksek kalorili yiyecekler tükettiğini söyledi. Bu durumun, tam bir tokluk hissi sağlamadığını belirten Unutmaz, “Yemek yedikten sonra suçluluk, pişmanlık ve utanma gibi duygular ortaya çıkabilir. Oysa fiziksel açlık, vücudun enerji ihtiyacıyla ortaya çıkar ve kişi doyduğunda yeme isteği kaybolur” diye ekledi.
Oruç ve Stres Yönetimi
Oruç süresince açlık hissinin yönetilmesi gerektiğini belirten Uzman Psikolog Unutmaz, “Duygular bastırıldıkça yeme atakları oluşmaya devam eder. Kişinin kendisine ‘Şu an hangi duyguyu hissediyorum? Bu isteğin altında yatan sebep ne?’ gibi sorular sorması, durumun analiz edilmesine yardımcı olabilir” dedi.
Oruç Siniri ve Kafein Bağımlılığı
Bazı kişilerde oruç sırasında sinirlilik, gerginlik ve odaklanma güçlüğü gibi durumlar görülebilir. Bunun nedenlerinden birinin kafein bağımlılığı olabileceğini ifade eden Uzman Psikolog Jülide Unutmaz, “Düzenli olarak çay veya kahve tüketen kişiler, oruç sırasında baş ağrısı, yorgunluk ve sinir hissedebilir. Ayrıca biyolojik saatimizin değişmesi, uyku düzeninde bozulmalara neden olarak huzursuzluğu artırabilir” dedi.
Psikolojik Rahatsızlıkları Olanlar Dikkat Etmeli
Oruç tutmanın sağlıklı bireyler için faydalı olabileceğini ancak bazı psikolojik rahatsızlıklara sahip kişilerde riskler taşıyabileceğini vurgulayan Uzman Psikolog Unutmaz, özellikle anoreksiya ve bulimiya gibi yeme bozuklukları olan kişilerin oruç düzeninden olumsuz etkilenebileceğini belirtti.
“Depresyon hastalarında serotonin, dopamin ve endorfin seviyeleri uzun süreli açlık nedeniyle düşebilir, bu da depresif semptomları kötüleştirebilir. Bipolar bozukluğu olan kişilerde değişen uyku düzeni manik veya depresif atakları tetikleyebilir. Şizofreni gibi psikotik rahatsızlıkları olan bireylerde ise oruç sırasında stres, halüsinasyon ve paranoya riski artabilir” diye ekledi.
Oruç Tutmayı Kolaylaştıracak Öneriler
Psikolojik rahatsızlıkları olan veya kaygı seviyeleri yüksek kişiler için oruç tutmayı kolaylaştırabilecek bazı önerilerde bulunan Uzman Psikolog Jülide Unutmaz, şu tavsiyeleri paylaştı:
- Kafein tüketimi kademeli olarak azaltılmalı: Aniden kesilmesi baş ağrısı ve huzursuzluğu artırabilir.
- Su tüketimi artırılmalı: Dehidrasyon, anksiyeteyi kötüleştirebilir. Sahur ve iftar arasında yeterli su içmek önemlidir.
- Nefes egzersizleri ve meditasyon yapılmalı: Doğru nefes teknikleri, stresin azalmasına yardımcı olabilir.
- Uyku düzenine özen gösterilmeli: Kaliteli uyku, anksiyete belirtilerini hafifletebilir.
- Kişi kendini gözlemlemeli: Oruç sırasında kaygı ve huzursuzluk belirtileri artarsa, bir uzmana danışılmalıdır.
Oruç sürecinde psikolojik sağlığın korunması için bireylerin kendilerini gözlemlemeleri, duygu yönetimi konusunda bilinçli olmaları ve gerektiğinde profesyonel destek almaları öneriliyor.