Gastrofill GastroHaber TÜRSAB Seçimlerinde Bağlıkaya'nın Mavi Listesi Üzerindeki Vakıf Etkisi Gerginlik Yarattı

TÜRSAB Seçimlerinde Bağlıkaya'nın Mavi Listesi Üzerindeki Vakıf Etkisi Gerginlik Yarattı

Okunma Süresi: 3 dk

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) 26. Olağan Genel Kurulu'nda başkan adayları yönetim kurulu listelerini açıkladı. Bu durum salondaki atmosferi aniden değiştirirken, tartışmalar da bir anda tırmandı. Seçim günü öğle saatlerinden itibaren sandıklarda artan yoğunluk, kulislerde hareketliliğin yaşanmasına neden oldu. Başkanlık için öne çıkan konulardan biri, Firuz Bağlıkaya'nın sunduğu vakıf ağırlıklı Mavi Liste oldu. Dört dönemdir başkanlık görevini sürdüren Bağlıkaya'nın listesinde yer alan 9 kişiden 8’inin TÜRSAV Vakfı'na ait olması, sektör içerisinde büyük bir kaygı yaratarak “TÜRSAB yeniden vakfa mı teslim ediliyor?” sorusunu gündeme getirdi. Bu durum camiada ciddi bir rahatsızlık uyandırdı.

Sektör Güçlerinin Beyaz Liste'de Birleşmesi

Diğer yandan, muhalefet bloğunda Aylin Özsavaş ve Mehmet Nezih Hacıalioğlu'nun güç birliğiyle oluşturduğu Beyaz Liste, sektörde tarihin en kapsamlı birleşmelerinden biri olarak nitelendirildi. Beyaz Liste'nin yönetim kadrosunda yer alan isimler, turizm camiasında büyük yankı uyandırdı. Bentour'un kurucusu ve sektörün öncülerinden Kadir Ruhi Uğur, Fenerbahçe İş Adamları Derneği'nin dikkate değer ismi Güven Güleşçe, Erk City Travel yöneticisi, dünya çapında "En İyi Turizm Köyü" ödülüne sahip tesisin sahibi Tolga Özgüven gibi isimler Beyaz Liste'de yer alıyordu. Ayrıca, Serdar Sarıçam, Ünal Kirmiş ve Ahmet Akan gibi tecrübeli isimlerin de kadroda bulunması, listenin liyakat ve şeffaflık odaklı bir yapıda oluşturulduğu yönünde yorumların yapılmasına yol açtı. Özsavaş ve Hacıalioğlu iş birliği, camiada “TÜRSAB’ın yeniden üyeye döneceği bir dönemin kapısı aralanıyor” şeklinde değerlendirildi.

Mavi Liste ile "Vakıf Kontrolü" Tartışmasının Alevlenmesi

Firuz Bağlıkaya tarafından açıklanan Mavi Liste, genel kuruldaki atmosferi köklü bir şekilde değiştirdi. Listede yer alan Davut Günaydın, Hasan Eker, Mert Vardar, Tülay Salihoğlu, Cevat Engin Şahin, Gürkan Özcan, Mehmet Akyıl ve Abdülhamit Kuk gibi isimlerin çoğunun TÜRSAV Vakfı üyesi olması, seçim üzerindeki tansiyonu artırdı. İlgili çevrelerde bu duruma ilişkin görüş birliği oluştu ve “Bu, bir yönetim listesi değil, vakıf kuşatmasıdır” yorumları sıkça dillendirilmeye başlandı. Bu durum, camiada derin bir rahatsızlık yaratarak, iddiaların daha da derinleşmesine neden oldu. Adayların vakıfa olan bağları, seçim sürecinin seyrini önemli ölçüde etkiledi ve tartışmaların odak noktası haline geldi.

Gayrimenkul Skandalının Seçim Üzerindeki Gölgesi

Son dönemde gündemde kalan bir diğer önemli konu, camianın dikkatini çeken ve henüz açıklığa kavuşmamış olan TÜRSAB–TÜRSAV gayrimenkul trafiğiydi. TÜRSAB'ın bazı gayrimenkulleri satın almasının ardından bu varlıkların vakfa hibe edilmesi ve daha sonra yeniden kiralanıp geri alınması gibi karmaşık işlemler, ciddi mali hareketlere sebep oldu. Bu süreçteki milyonlarca liralık kaynak akışının nedenleri ve süreci hala net bir biçimde ortaya konabilmiş değil. Nezih Hacıalioğlu, bu dönem içerisinde vakfın TÜRSAB üzerindeki etkisini sürekli gündeme getirerek, benzeri tartışmaların yeniden alevlenmesine zemin hazırladı. Sektörde yaygın yorum ise bu seçim sürecinin, yalnızca bir başkan seçimi değil, TÜRSAB’ın geleceğinin vakfa mı yoksa üyelerine mi ait olacağının belirlenmesi olarak öne çıktığı yönünde. Beyaz Liste’nin yarattığı umut ve Mavi Liste’nin getirdiği kaygılar, bu genel kurulu TÜRSAB tarihindeki en kritik durumlardan biri haline getirdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *