Çallı Gıda Sanayi, 1965 yılında İstanbul’da ticaret yolculuğuna başlıyor. Gıda emtia ve gıda ham maddeleri alanlarında çalışmalarını sürdüren şirketten, Çallı Gıda A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Çallı, Çallı Gıda Sanayi’nin gelecek planlarını, hedeflerini ve ürünlerini FoodinLife dergimizin 83’üncüsü sayısına anlattı.
Haber : gastrofill.com
Gıda sektöründe tedarikçi olarak hayatına 1965 yılında başlayan Çallı Gıda Sanayi, üretici konumuna gelerek sektörde öncü bir firma olarak hayatına devam ediyor. Özellikle süt ürünleri grubunda büyük ivme kazanarak ilerlemeye devam eden şirket, SEK Süt’ü bünyesine katarak ülkenin önde gelen üretici firmalarından biri haline geldi. Çallı Gıda A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Çallı, yurt içi pazarında pastacılık malzemeleri ve süt ürünleri başta olmak üzere büyüyemeye ve gelişmeye devam ettiklerini söylerken, “Ürün portföyü ve tüm gelişmelerle bunu yurt içinde ve yurt dışında ileri taşımayı hedefliyoruz” diyor.
Geniş ürün portföyü
Çallı Gıda A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Çallı, müşterilerine sundukları portföyden şöyle bahsediyor, “Süt ürünleri grubu başta olmak üzere müşterilerimizin gıda ve hammadde taleplerinin hemen hemen hepsinde çözüm ortağıyız. Süt ürünleri, endüstriyel süt ürünleri, şeker grubu, pastacılık malzemeleri, kek katkı malzemeleri, yarı mamüller, bitkisel yağ grubu, bakliyat ve kuruyemiş grubu başlıca ürün gruplarımızı oluşturuyor.”
Son dönemlerde bitkisel beslenme ve vegan ürünlerin revaçta olduğuna değinirken, bu konuda Çallı Gıda’nın herhangi bir çalışmaları olup olmadığını sorduğumuzda ise Bilal Bey, ilerleyen süreçte ürün portföylerine ve üretim ağında bu tarz ürün gruplarına yer vereceklerini söylüyor.
Hedef: Tüketim tonajını yükseltmek
Şu an itibariyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dahil bölge bazlı 55 şubeleri olduğunu söyleyen Çallı, “Yıl sonuna kadar bayii adet sayısını sabit tutarak, var olanlara yoğunlaşıp tüketim tonajını yükselmeyi hedefliyoruz” diyor. Yurt dışı planları olduğundan da bahseden Çallı Gıda A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Çallı, “Yurt dışında Orta Doğu ve Arap ülkelerinden özellikle sade yağa yoğun talep var. Bu talebi Avrupa Birliği ülkeleri tarafından da yoğunlaştırmak için çalışmalarımıza ağırlık veriyoruz” ifadesini kullanıyor.
Pazarda kendilerini ‘öncü bir marka’ olarak konumlandırdıklarını söyleyen Çallı,“Bunu sürdürülebilir kılmak için ilk günden bu yana müşteri odaklı bir yaklaşım ve planlamalar yaparak çalıştığımız firmalara uygun çözümler üretiyoruz” diyor.
Sade yağın faydaları
Çallı Gıda Sanayi bünyesinde üretim fabrikasında sade yağ üretimi de gerçekleştirdiklerinden bahseden Bilal Bey, sade yağın en doğal yağlardan biri olduğunu ve içerisinde bulunan süt yağından suyun ve sütte yer alan protein ve şeker gibi katı maddelerin uzaklaştırılarak üretildiğini söylüyor. Sade yağ ve tereyağ farkından bahseden Çallı, “Tereyağın yüzde 85 civarında yağ oranı varken, sade yağda yüzde 99 yağ oranı vardır. Bir diğer farkı ise dumanlama noktasıdır. Sade yağ, tereyağından daha yüksek dumanlanma noktasına sahiptir. Bu da sade yağı daha elverişli hale getirir” diyor.
Sade yağı üretim fabrikasında sütü işleyerek gerekli işlemler sonrası hijyenik koşullarda paketleme yapıldığından bahseden Çallı,“1, 5 ve 18 kilogramlık ambalajlarda üretim yapılıyor. İnek, koyun ve inek-koyun karışık olarak çeşitlerimiz mevcut” diyor. Sade yağın gastronomiye olan faydalarına da değinen Bilal Bey, “Sade yağ kullanılan hamurlar daha çıtır olmaktadır. Bu özelliği nedeniyle baklava yapımında kullanılır. Baklava dışında şerbetli tatlılar yapımında da kullanılabilir. Her türlü et ve sebze yemeğinin yapımında kullanılır. Diğer yağlara oranlara daha yoğun olduğundan daha az miktarı yemeklere gerekli lezzeti vermekte yeterli olmaktadır. Ayrıca tereyağı gibi kahvaltılarda ekmeğe, çöreğe sürülerek de tüketilebilir” diyerek sözlerini noktalıyor.