Uzun süredir restorasyon çalışmaları devam eden, 120 yıllık geçmişe sahip Tarihi Rum Okulu binası Caffè Nero Beşiktaş Çarşı mağazası olarak açıldı. Caffè Nero Türkiye CEO’su Ahmet Yanıkoğlu ile kahveseverlerin yeni mekanı olacak bu mağazada buluştuk. Yanıkoğlu’ndan Caffè Nero’nun hikayesini, kahveciliği ve yeni sezon ürünlerini dinledik.
Haber : gastrofill.com
Caffè Nero Beşiktaş Çarşı mağazası 1975 yılından beri kapalı olan, Balıkçılar Çarşısı’nın karşısındaki tarihi Beşiktaş Rum Okulu binasında açıldı. 120 yıllık bir geçmişe sahip tarihi bina, uzun süren restorasyonun ardından Caffè Nero’nun misafirlerine ev sahipliği yapıyor. Özgün dekorasyonu ve geniş arka bahçesi ile keyif yapabileceğiniz bu tarihi binada, lezzetli ve taze yiyecekleri ile misafirlerini karşılıyor.
Uluslararası ilk operasyon: Caffè Nero İstinye Park
Beşiktaş Çarşı mağazasının açılışında konuştuğumuz Caffè Nero Türkiye CEO’su Ahmet Yanıkoğlu, 2007’de İstinye Park’taki ilk mağazanın açılmasıyla birlikte Caffè Nero’nun Türkiye’ye girdiğini ve Caffè Nero’nun uluslararası anlamda, İngiltere dışındaki ilk operasyonu olduğunu belirtti.
“Caffè Nero, diğerlerine göre fark yaratan bir kahve evi”
Caffè Nero Beşiktaş Çarşı mağazasından sonra Ankara’da bir mağaza daha açtıklarını söyleyen Ahmet Yanıkoğlu, “Toplam 84 mağazamız var. Marka niteliklerini bozmadan bir yılda yaklaşık 20 mağaza açabilecek hıza geldik” diyor. Hızlı büyüme kötü içerik mi getirir sorusuna, “Niteliklerimizi bozmadan büyüyoruz. Şu an İstanbul Ankara, İzmir, Bursa ve yazlık yerlerdeyiz. Caffè Nero’nun hedefi markanın özüne uygun nitelikli mağazalar açmak. Bulunduğu yerde misafirlerinin takdirini kazanan, diğerlerine göre fark yaratan bir kahve evi Caffè Nero. En iyi kahve evi denince ilk akla gelen olmak istiyoruz” yanıtını veriyor.
“Bizim kahvemizin daha lezzetli, daha güzel hazırlanmış ve daha tutarlı olması lazım”
Ahmet Yanıkoğlu, ürünlerdeki tutarlılığın marka özelinde önemli olduğunun altını çiziyor, “Caffè Nero’nun yüksek kaliteli kahvesi ve ödüllü kahve harmanı, yüksek rakımlı ve zengin topraklara sahip kahve yetiştirme bölgelerinden seçiliyor ve birçok süreçten geçerek fincanınızda içecek oluyor. Süreçlerin bir tanesinde hata olması tüm ürünü etkiler. Bu süreçteki tutarlılık ve bizim kahveyi hazırlarken gösterdiğimiz tutarlılığımız çok önemli. Bizim kahvemizin daha lezzetli, daha güzel hazırlanmış olması lazım. Bunu sağlamak için belli bir hızın ötesine gittiğiniz zaman, riske girebilir” diyor.
Caffè Nero Akademi
Caffè Nero Akademisi’ni kurguladıklarından bahseden Yanıkoğlu, Akademi’nin her çalışanın Caffè Nero kariyeri boyunca çeşitli basamakları atlayarak, eğitim düzeyini artırdığı bir yapı olduğunu söylüyor, “Akademimizde eğitim hem teknik hem de davranışsal gelişime dayanıyor. Teknik eğitimlerde her bir içecek için ayrı bir düzen var. O düzeni sadece bilmek yetmiyor, el becerisi kazanmak da gerekiyor.”
Sezona özel üç İtalyan havalı içecek
Ahmet Bey ayrıca seçili mağazalarda olan “Deli” dolaplarından bahsediyor. Caffè Nero Beşiktaş Çarşı’nın da aralarında olduğu seçili mağazalarda, “Nero Deli” artizan sandviç seçenekleri, özenle seçilmiş malzemelerle, günlük olarak hazırlanarak misafirlere sunuluyor. Bu bölümün her mağazada olmamasının nedenini, o mutfağa özel bir düzen gerektirmesinden kaynaklandığını belirtiyor. Bu sezona özel “Snowhite Coconut Cake” isimli yeni bir pasta çıkardıklarını söyleyen Yanıkoğlu, içeceklerinde de yenilikler yaptığını belirtirken, yeni sezon için hazırladıkları üç İtalyan havalı “mocktail”leri sıralıyor: İtalian Spritz, Espresso ‘tini ve Fredo Espresso.”
Caffè Nero ve sürdürülebilirlik
Sürdürülebilirlik konusunda bulundukları tarihi binanın dokusundan bahseden Yanıkoğlu, “Mekanın tarih boyunca nasıl kullanıldığına bakıyoruz, mekanın dokusunu ve ruhunu bozmadan kendi operasyonumuzu nasıl yerleştirebileceğimizi kurguluyoruz. Bu bizim markamızın mekan konseptlerindeki temel özelliklerinden biri.” diyor.
Sürdürülebilir kahve üretimini destekleyen Caffè Nero bu alandaki çalışmalarını dört başlıkta topluyor; mağazalardaki plastik kullanımını azaltıyor, kahve tedariğini etik çiftçilik programlarına uygun olarak sağlıyor. Ayrıca yiyeceklerindeki yağ, tuz ve şekeri azaltıyor. Kahve ve diğer atıkların değerlendirilmesi konularını ele alıyor.