Sürdürülebilir büyüme anlayışıyla tanınan Tigrus Restaurant Holding, dünya genelinde 75’in üzerinde restoranı bulunan uluslararası bir misafirperverlik grubu olarak dikkat çekiyor. Holding, ünlü Gürcü markası Shvili Georgian Bistro’yu İstanbul’da açarak, otantik Gürcü mutfağının Türkiye'deki yeni dönemini başlatmanın mutluluğunu yaşıyor. Orta Doğu ve Doğu Avrupa’da güçlü bir restoran ağına sahip olan Shvili, yalnızca birkaç yıl içinde dünyanın en hızlı büyüyen Gürcü restoran markası olma unvanını elde etti. Terminal Kadıköy’de gerçekleştirilen bu açılış ile birlikte, yerli ve yabancı lezzet tutkunları Gürcü mutfak kültürüyle bir araya gelecek.
Tigrus Restaurant Holding'in Vizyonu
Tigrus Restaurant Holding, mutfakta mükemmellik ve sürdürülebilirlik ilkesini benimseyerek, uluslararası restoran sektöründe önemli bir yer edinmiştir. Gürcü mutfağının modern yorumunu sunarak, samimi bir misafirperverlik anlayışıyla misafirlere eşsiz bir deneyim sağlamayı hedefliyor. Shvili Georgian Bistro, bu vizyonunun bir parçası olarak, sadece bir restoran değil, döngüsel bir kültür sunma amacını taşıyor. Aylık veya yazlık menü değişiklikleriyle de dinamik bir gastronomi deneyimi sunmayı amaçlayan grup, gelecekte Türkiye genelinde yeni şubeler açarak büyüme hedeflerini sürdürecek.
Gelecek Planları ve Büyüme Stratejisi
Önümüzdeki beş yıl içinde Tigrus Restaurant Holding, Shvili Georgian Bistro'yu Türkiye'nin dört bir yanına yaymayı planlıyor. Bu kapsamda, İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa gibi büyük şehirlerde yeni restoranlar açarak büyümeyi hedefliyor. Grup, parterlik ilişkileri kurarak kalite ve özgünlükte aynı seviyeyi koruma amacında, franchise modeline de açık olduklarını belirtiyor. Büyüme stratejisi, yalnızca restoran sayısını artırmakla kalmayıp, Türk mutfağına entegre olmasını sağlayacak bir genişleme planı içeriyor.
Etkinlikteki Seçkin Konuklar ve Atmosfer
Açılış etkinliği, Akfen Holding Yönetim Kurulu Üyesi Pelin Akın Özalp, Yönetici Cem Kozlu, Tigrus Restaurant Holding Kurucu Başkanı Henrik Winther ve Gürcistan’ın İstanbul Başkonsolosu Aleksandre Jishkariani gibi önde gelen konukların katılımıyla gerçekleştirildi. Etkinlik, Gürcistan ile Türkiye arasındaki kültürel bağ üzerine yapılan samimi konuşmalar ve Gürcü halk dansları gösterileriyle zenginleşti. Konuklar; XXXL Haçapuri ve Mama Khinkali gibi ikonik Gürcü lezzetlerini tatma şansı buldu. Gece, geleneksel yemeklerin yanı sıra dans ve müzikle de renklendi.
Henrik Winther’ın Açıklamaları
Açılışta bir konuşma yapan Tigrus Restaurant Holding Kurucu Başkanı Henrik Winther, yeni restoranın açılışının sadece bir işletmenin faaliyete geçmesi değil, aynı zamanda Türkiye ile Gürcistan arasında yeni bir dostluk köprüleri inşa etmek için bir adım olduğunu ifade etti. Türkiye’nin, marka için büyük bir pazar olduğunu vurgulayan Winther, Shvili Georgian Bistro'nun uluslararası alanda büyüme hedeflerine vurgu yaptı. Shvili’nin, geleneksel tarifleri modernleştirerek geniş kitlelere ulaştırmayı hedeflediğini belirtti.
Terminal Kadıköy: Yeni Bir Gastronomi Merkezi
İstanbul’un popüler bölgelerinden Terminal Kadıköy, yeni şubenin açılışıyla birlikte gastronomi alanında önemli bir merkez olmaya aday. Kentin zengin kültürünün yansıdığı alan, yoğun yaya trafiği ve ulaşım imkanlarıyla misafirlere ulaşım kolaylığı sağlıyor. Shvili Georgian Bistro, burada yalnızca yemek değil, aynı zamanda ailelerin ve arkadaşların bir araya geleceği toplumsal bir yaşam merkezi olmayı hedefliyor. Medya mensupları ve gurmeler için yeni bir buluşma noktası olması beklenen mekan, yoğun müşteri potansiyeliyle ön plana çıkacak.
Şef Lika Mardaleishvili'nin Mutfağı
Shvili Georgian Bistro'nun lezzetleri, dünya genelindeki restoranlar için sorumlu olan Şef Lika Mardaleishvili tarafından hazırlanıyor. Gürcü mutfağının özgün tariflerini modern dokunuşlarla sunarak konuklara eşsiz bir deneyim yaşatmayı amaçlayan Lika, menüsünde otantik lezzetlerin yanı sıra, yeni tatların da yer alacağına vurgu yapıyor. Zengin bir başlangıç, ana yemek ve tatlı menüsü ile misafirlere hitap eden Shvili, herkes için bir seçenek sunuyor. Şef’in amacı, yalnızca geleneksel tarifleri korumak değil, aynı zamanda bu lezzetleri uluslararası düzeyde tanıtarak kültürel bir köprü oluşturmaktır.
