Suudi Arabistan, 2025 yılının ilk altı ayında 60,9 milyon ziyaretçiyi kendine çekerek turizm alanındaki güçlü büyümesini devam ettiriyor. Ülkenin tarihi ve kültürel zenginlikleri, modern şehirleri ve sürdürülebilir turizm girişimleri, altı belirgin destinasyon aracılığıyla global bir ilgi odağı haline geliyor.
Artan Turizm Gelirleri ve Ziyaretçi Sayısı
Suudi Arabistan, 2025 yılının ilk yarısında 161 milyar Riyal tutarında turizm geliri elde ederek, artan ziyaretçi sayısı ile uluslararası turizm alanında dikkat çekiyor. Ülke, UNESCO listesine kayıtlı tarihi alanlar ve yenilikçi sürdürülebilirlik projeleri ile zengin bir turizm portföyü sunuyor. Bu büyümeyi en iyi temsil eden altı destinasyon arasında AlUla, Cidde, Riyad, Diriyah, Al-Ahsa ve Kızıldeniz bölgesi öne çıkıyor. Bu bölgeler, hem yerel halkın kültürel mirasını sergileyen hem de modern yaşam ile harmanlanan atmosferleriyle ziyaretçilerini büyülemekte.
AlUla: Tarihin İzlerini Süren Bir Merkez
AlUla, Hegra ve Dadan gibi antik kalıntılarıyla tarihin derinliklerine açılan kapılar sunuyor. Bu bölge, sanat ve doğa odaklı etkinliklerle zenginleştirilmiş yeni deneyim fırsatları ile her yıl sayısını artıran bir turist akınına sahne oluyor. AlUla’nın tarihi ve kültürel mirası, ziyaretçilere binlerce yıl öncesine ait öyküler anlatıyor. Burada yapılacak etkinlikler, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekerek bölgenin turizm potansiyelini artırıyor.
Cidde: Modern ve Tarihi Bir Mimetize
Cidde, Kızıldeniz kıyısında yer alan bir diğer önemli turistik destinasyon. Şehir, hem modern yaşam alanları hem de UNESCO dünya mirası listesindeki tarihi Cidde bölgesi ile dikkat çekiyor. Bu şehirdeki plajlar ve modern yapılar, ziyaretçilere dinlenme ve eğlenme olanağı sunuyor. Cidde’nin sahil şeridi, özgün mimarisi ve kültürel dokusuyla hem yerel hem de uluslararası turistlerden yoğun ilgi görüyor.
Riyad: Dinamik Bir Başkent
Başkent Riyad, mega etkinliklere, müzelere ve sanat galerilerine ev sahipliği yaparak ülkenin en canlı şehirlerinden biri olma özelliği taşıyor. "Dünyanın Ucu" adıyla anılan Edge of the World manzarası, şehrin en dikkat çekici noktalarından birini oluşturuyor. Ayrıca tarihi Diriyah bölgesi, At-Turaif’in restorasyonuyla birlikte, Suudi Arabistan’ın kültürel köklerini yansıtan önemli bir merkez haline geldi. Riyad, hem tarihe yolculuk hem de modern deneyimler sunan bir destinasyon olarak ön plana çıkıyor.
Al-Ahsa: Doğanın Cenneti
Suudi Arabistan’ın doğusunda yer alan Al-Ahsa, dünyanın en geniş palmiye vahası olarak biliniyor. Bu bölge, tarihi çarşıları, doğal yaşamı ve kendine has kültürel kimliği ile fark yaratıyor. Al-Ahsa’nın sunduğu doğal zenginlikler, hem bölge halkı hem de turistler için eşsiz bir deneyim sunuyor. Burada bulunan çeşitli doğal parklar ve kültürel etkinlikler, Al-Ahsa’yi ziyaret etmek isteyenler için çekici kılan unsurlardan biri.
Kızıldeniz Bölgesi: Sürdürülebilir Lüks Turizm
Kızıldeniz bölgesi, sürdürülebilir lüks turizmin yeni merkezi olma yolunda ilerliyor. Tamamen yenilenebilir enerji kullanarak desteklenen projeler, untouched mercan resifleri ve Şura Adası’ndaki üst düzey konaklama tesisleri ile bölgeyi global turizm arenasında benzersiz bir noktaya taşıyor. Son derece lüks otel markaları ve çevreye duyarlı tasarım anlayışları, Kızıldeniz’i dünya genelindeki en yeni tatil rotalarından biri haline getiriyor. Bu bölge, hem yerli hem de yabancı ziyaretçilere eşsiz deneyimler sunmayı amaçlıyor.
Sonuç olarak, Suudi Arabistan, tarihi, doğal güzellikleri, kültürel derinliği, modern yaşamı ve sürdürülebilir turizmi bütünleştiren altı benzersiz destinasyonla ziyaretçilerine zengin bir deneyim sunuyor. Ülke, hızla büyüyen turizm sektöründe keşif yapmaya ve bu keşifler üzerinden dönüşüm sürecine katkı sağlamaya davet ediyor.
