Sütaş, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için 2024 yılı boyunca yaptığı faaliyetlerin detaylarını içeren dokuzuncu “Sütaş Sürdürülebilirlik İlerleme Raporu”nu kamuoyuyla paylaştı. Şirket, elektrik ihtiyacının yüzde 92'sini inek gübreleri ve organik atıklardan temin ettiği yenilenebilir enerji ile karşılıyor. “Çiftlikten Sofralara” entegre iş modeli ile çevreye duyarlı ve adil gıda sistemlerinin oluşturulmasına öncülük ediyor.
Sütaş'ın Sürdürülebilirlik İnisiyatifleri
Hedeflerine ulaşmak amacıyla birçok sürdürülebilirlik programını hayata geçiren Sütaş, 2024 yılında çevresel etkiyi azaltmaya yönelik stratejileri daha da geliştirerek, döngüsel ekonomi ve biyoçeşitlilik konularında önemli adımlar attı. Şirket, hem bireylerin sağlık ve mutluluğunu desteklemek hem de toplumun refahına katkıda bulunmak için çalışmalara odaklanıyor. Sütaş, tüm bu etkinlikleriyle topluma örnek bir model sunma gayesi güdüyor. Uygulanan “Çiftlikten Sofralara” modeli, gıda sistemlerinin sürdürülebilirliğini sağlayarak, doğal kaynakların verimli kullanımını da teşvik ediyor.
2024'te Artan İklim Krizi Bilinci
Sütaş Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Duygu Yılmaz, sürdürülebilirlik konusunun 2024 yılında daha da önemli hale geldiğini belirtti. Küresel siyasi ve ekonomik belirsizlikler içerisinde, iklim değişikliği ile ilgili farkındalıkların arttığı gözlemleniyor. 2024, sanayi devrimi öncesi ölçümlerle karşılaştırıldığında sıcaklık artışının 1.5 derecenin üzerine çıktığı bir yıl oldu. Bu bağlamda, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve biyolojik çeşitliliğin korunması ön plana çıkıyor. Yılmaz, sürdürülebilir uygulamaların sadece çevresel kazanımlar değil, sosyal dönüşüm açısından da kritik bir rol oynadığını ifade etti.
Öncülük Edilen Dönüşüm Süreci
Sütaş, sahip olduğu “Çiftlikten Sofralara” iş modeli ile hem sektördeki dönüşüme öncülük ediyor hem de tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanmasına katkıda bulunuyor. Yılmaz, ineklerin beslenme sürecinden, ürünlerin sofralarımıza ulaşmasına kadar olan bütün değer zincirini entegre ettiklerini vurguladı. Bu bütünleşik yapı, gıda güvenliğinin artırılmasına yardımcı olduğu gibi, toplumsal refahı da destekliyor. 2025 yılına geldiğimizde, Sütaş'ın kuruluşunun 50. yılını kutlayacak olması, operasyonel kabiliyetlerinin ve sürdürülebilirlik vizyonlarının güçlülüğünü ortaya koyuyor. Kuruluş, bu dönemi daha anlamlı kılmak adına sürdürülebilir bir iş modeli hayat geçiriyor.
Yenilenebilir Enerji ile Geleceğe Yatırım
Duygu Yılmaz, 2024 yılı itibarıyla yenilenebilir enerji üretim kapasitelerini artırma yönünde kaydedilen ilerlemeleri aktardı. Şirket, endüstriyel işletmelerinin elektrik ihtiyacının büyük bir kısmını kendi biyogaz tesislerinden ürettiği enerjiyle karşılıyor. 2024 sonu itibarıyla enerji verimliliğini artırmak hedefi doğrultusunda, birçok yenilikçi teknoloji ve süreç hayata geçirilmeye devam ediyor. Sütaş, 25 MWp kapasiteli güneş enerjisi santrali hedefinin yüzde 88’ine ulaşarak, sektördeki enerji dönüşümüne katkı sağlayacak.
Sürdürülebilirlik Eğitimi ve Gelecek Planları
2024 yılında sürdürülebilirlik konularında eğitim programlarında çeşitlilik sağlamak amacıyla Sütaş, “Sürdürülebilirlik Okulu” adı altında yeni bir eğitim programı kurmayı planlıyor. Bu girişim, çalışanların uzmanlık alanları çerçevesinde desteklenmesini amaçlıyor. Yılmaz, bu eğitimlerin 2025 yılına kadar tamamlanmasını öngördüklerini belirtti. Sütaş, eğitimlerle hem kurumsal kültürde sürdürülebilirlik anlayışının yerleşmesini sağlamayı hem de çalışanlarının yetkinliklerini artırmayı hedefliyor.
Öne Çıkan Başarılar ve Gelecek Vizyonu
Sütaş’ın raporunda yer alan önemli kazanımlar arasında; biyogaz tesislerinde atıkları bertaraf ederek önlenmiş sera gazı emisyonu miktarının, kendi faaliyetlerinin toplam emisyonunu yüzde 250 oranında aştığı yer alıyor. Ayrıca, enerji verimliliği de yüzde 7’nin üzerine çıkmış durumda. Şirket, 2020 ile 2024 yılları arasında 1.262 ton plastik atığın azaltıldığını ve Gıda Güvenliği sertifikasına sahip tedarikçi oranının %78'e ulaştığını bildirdi. Tüm bu gelişmeler, Sütaş’ın çevre dostu ve topluma katkı sağlayan bir marka kimliği oluşturma yönündeki kararlılığını belirtiyor.
