Dondurulmuş gıda ve sıvı yağ sektöründe öncü konumda bulunan Besler, 8. Sürdürülebilirlik Raporu'nu kamuoyuna sundu. Rapor, bağımsız bir güvence beyanıyla desteklenerek, şirketin "İsrafsız Şirket" iş modeli çerçevesinde 2024 yılı için sürdürülebilirlik alanında hedeflediği adımları ve performansını detaylandırıyor. Raporda, "Doğanın Geleceği İçin Çalışmak," "Paydaşlarla Güçlenmek" ve "Geleceğe İlham Vermek" başlıkları altında gerçekleştirilen faaliyetlere kapsamlı bir biçimde yer verildi.
7 yılı geride bıraktı
Besler, 57 marka ve 1500'ü aşkın ürün yelpazesiyle, dondurulmuş gıda ve konserve kategorilerinin yanı sıra, SuperFresh, DFU, Bizim Yağ, Teremyağ gibi önemli markalarıyla dikkat çekiyor. Şirket, dondurulmuş gıda pazarında önemli bir yere sahip olmanın yanı sıra, bu yıl Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) uyumlu ilk sürdürülebilirlik raporunu da yayınlamış bulunuyor. Rapor, öncelikli iklim risklerine, bu risklerin finansal etkilerine ve bu nedenle belirlenen hedeflere odaklanıyor. Besler, finansal perspektifini sürdürülebilirlik doğrultusunda optimize etmeyi amaçlıyor.
Paydaşlarla iş birliği
2024 yılı için sürdürülebilirlik hedeflerinin somutlaşması amacıyla Besler, paydaşlarının görüşlerini dikkate alarak çevresel, sosyal ve finansal etki konusunda "çifte önemlilik analizi" gerçekleştirdi. Bu analiz sonucunda belirlenen yüksek öncelikli konular etrafında, sürdürülebilirlik odaklı stratejik hedefler belirlendi. Şirket, bu süreçte iklimle ilişkili riskler ve fırsatları değerlendirerek, değer zinciri genelinde dayanıklılığı artırmayı hedefliyor.
Yenilikçi projelerle gıda güvenliği sağlanıyor
Gıda kaybı, kaynakların verimli kullanımı ve sürdürülebilir ham madde tedariği gibi konular üzerinde yoğunlaşan Besler, gıdanın sürdürülebilir geleceği için yenilikçi projelere imza atmayı sürdürüyor. SuperFresh markasının "Topraktan Tabağa Sıfır Gıda Kaybı" projesi, hasattan tüketime kadar olan aşamalarda israfı önlemek için yürütülen çalışmalarla geniş bir perspektif sunuyor. Ayrıca, sürdürülebilir tarım uygulamalarını desteklemek amacıyla çiftçilere eğitimler ve danışmanlık hizmeti sağlanarak, yerel üretimin artırılmasına da katkıda bulunuluyor.
Çiftçi destekleme çalışmaları
Özellikle tatlı mısır ekilen alanlarda damla sulama yönteminin yaygınlaştırılması için gerçekleştirilen teşvik programları, çiftçiler için önemli faydalar sağladı. Bu projelerin sonucunda çiftçiler, yaklaşık 31 milyon TL verim artışı, 4,1 milyon ton su tasarrufu ve 2 milyon kWh enerji tasarrufu elde etti. Böylelikle çiftçilerin toplamda 6 milyon TL'nin üzerinde finansal tasarruf sağlaması mümkün oldu. Bununla birlikte, SuperFresh'in "Tarımın Kadın Yıldızları" projesi kapsamında 2024'te kadın çiftçilerin oranı %30’a ulaştı, bu da kadınların ekonomik ve toplumsal hayat içindeki rolünü güçlendirmeyi amaçlıyor.
İklim değişikliği ile belirtilen projeler
İklim değişikliği ile mücadelede önemli adımlar atan Besler, 2024 yılında 9 milyon TL'yi aşan bir bütçe ile toplam 14 enerji verimliliği projesini hayata geçirdi. Bu projelerin hem tamamlanan hem de devam eden bölümleriyle çevresel etkilerini minimize etmeyi hedefliyor. Besler, ana hedeflerinden birini doğrudan çevresel sürdürülebilirliği sağlamak üzerine kurguladı.
Teknolojinin tarıma entegrasyonu
Besler, Avrupa Birliği ve TÜBİTAK işbirliğiyle yürüttüğü SAFER projesi çerçevesinde tarımın modernizasyonuna katkıda bulunuyor. Bu proje ile patates üretiminde yapılan iyileştirmeler, nesnelerin interneti ve yapay zekâ desteği ile erken uyarı sistemleri kurulmasını sağlıyor. Drone ve sensörlerle takip edilen patates tarlalarında, su ve besin ihtiyaçları anlık olarak belirleniyor. Bu sistemlerin başarılı bir şekilde entegrasyonu sayesinde, ürün kalitesinde %25, verimlilikte ise %17 artış sağlandı.
Besler CEO’su Mert Altınkılınç’ın açıklamaları
Besler CEO'su Mert Altınkılınç, sürdürülebilirliğe verdikleri önemi vurgulayarak, tarladan sofraya değer zincirinin her adımında tüm paydaşlarıyla dayanıklılığı artırmak için çaba sarf ettiklerini dile getirdi. Altınkılınç, çevresel sürdürülebilirliği sadece bir öncelik değil, aynı zamanda stratejinin merkezine koyduklarını belirtti. Şirket, enerji verimliliği, ambalaj optimizasyonu ve atık yönetimi gibi alanlarda çevreye yönelik olumsuz etkilerini sistematik biçimde azaltırken, çeşitliliği ve kapsayıcılığı da toplumsal bir sorumluluk olarak üstleniyor. Gıda sektöründe faaliyet gösterirken hiçbir paydaşı geride bırakmadan birlikte dönüşüm hedeflediklerini vurguladı.
