Türkiye, dünya genelinde çekirdeksiz kuru üzüm üretimi ve ihracatında öncü konumunu sürdürmeye devam ediyor. Ancak 2025 yılı itibarıyla küresel üretim miktarının 1 milyon 157 bin tondan 1 milyon 79 bin tona düştüğü bildirilmiştir. Bu düşüşün sebebi olarak iklim değişikliği etkisi gösterilmektedir. Bu bağlamda, Türk üreticileri, küresel pazarda rekabetçiliklerini artırmak için çeşitli stratejiler geliştirmeyi hedeflemektedir.

Dünya Kuru Üzüm İhracatında Türkiye'nin Rolü
2025 yılında tahmin edilen küresel kuru üzüm ihracatının 486 bin 802 ton olacağı öngörülüyor. Türkiye, 145 bin ton ihracat hedefiyle küresel kuru üzüm pazarında yüzde 30 gibi önemli bir pay alarak lider konumunu koruyacak. Türkiye’nin bu alandaki başarısı, yüksek kaliteli ürünler sunma kapasitesinden kaynaklanmaktadır. Ülkenin zengin bağcılık kültürü ve geleneksel üretim yöntemleri, kaliteli ürün elde edilmesine uygun bir zemin sağlamaktadır. Kuru üzüm pazarında yaşanan bu gelişmeler, Türkiye’nin tarımsal rekabetçiliğinin artmasına katkı sunmaktadır.

Küresel İklim Değişikliği Etkileri
Küresel iklim değişikliği, birçok tarımsal ürün gibi kuru üzüm üretimini de derinden etkilemektedir. Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü, kuzey yarımküredeki üretimin yüzde 23 oranında azaldığına dikkat çekerek, bunun arka planında iklim ikinci etkilerine vurgu yapmıştır. Kuzey yarımküredeki üretim 908 bin 186 tondan 701 bin 410 tona gerilemiştir. Öte yandan, güney yarımkürede yüzde 22 oranında bir artış gözlemlenmiş ve bu bölgede üretim 178 bin 425 tondan 217 bin 850 tona yükselmiştir. Bu durum, iklim değişikliğinin etkilerinin dünya genelinde dengesiz bir şekilde yaşandığını göstermektedir.

Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansı
2025 yılında dünya genelindeki çekirdeksiz kuru üzüm üretici ülkeler, Güney Afrika'nın ev sahipliğinde bir konferans düzenleyecek. Bu etkinlik, dünya çapında üretici ülkelerin stratejik hedeflerini belirlemekte ve iş birliği yapmalarında önemli bir platform sağlamaktadır. Konferansta, küresel kuru üzüm tüketiminin artması için koordine bir tanıtım kampanyasına olan ihtiyaç üzerinde durulmuştur. Tüm delegeler, bu kampanyanın büyük alıcı pazarlarını da kapsaması gerektiği konusunda hemfikir olmuştur. Bunun yanı sıra, etkin veri paylaşım mekanizmalarının oluşturulması ve uluslararası ticareti destekleyen ortak bir platformun kurulması önerilmiştir.

Üretim ve Ticarete Yönelik Zorluklar
Toplantıda, pestisit düzenlemelerinin uyumluluğu konusunda yapılan tartışmalarda, yürürlükte olan limitlerin geriye dönük olarak değişmesi durumunda ticaretin zorlaşacağı vurgulanmıştır. Ürünlerin uzun raf ömrü ve üretim döngülerinin dikkatlice değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu hususlar, uluslararası ticaretin istikrarlı bir şekilde sürdürülebilmesi için büyük önem taşımaktadır. Katılımcılar, tüm ülkeleri kapsayan ortak bir tutum belgesinin hazırlanmasını uygun görmüşlerdir. Bu belge ile birlikte, dünya genelinde sürdürülebilir ve öngörülebilir tarım politikalarının oluşturulmasına yönelik çalışmaların önünü açılacaktır.

Yerel Üretim ve İş Birliği Fırsatları
Konferansta yer alan uzmanlar, Arjantin, Avustralya, Hindistan, Türkiye ve Güney Afrika gibi ülkelerden gelen isimler, sektörel sunumlar yapmışlardır. Katılımcılar, Kakamas bölgesindeki bağ ve tesislere ziyarette bulunarak, yerel üretim uygulamalarını yerinde gözlemleme ve önemli bilgi alışverişinde bulunma fırsatı elde etmişlerdir. Bu tür ziyaretten elde edilen bilgiler, uluslararası iş birliklerini güçlendirecek, ayrıca yeni ticaret fırsatlarının yaratılmasına katkı sunacaktır. Tarımdaki yenilikçi yaklaşımlar ve teknolojik gelişmeler, ülkelerin uluslararası pazarlarda daha rekabetçi bir konuma gelmelerine yardımcı olacaktır.