TÜRSAB Başkan Adayı Aylin Özsavaş: “Özgür İradeye Zincir Vurulamaz”

TÜRSAB seçimleri 2025 yaklaşırken, Birleşik TÜRSAB Başkan Adayı Aylin Özsavaş seçim çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Türkiye genelinde il il gezerek turizm sektörü temsilcileriyle buluşan Özsavaş, seyahat acentalarının sorunlarını dinliyor ve çözüm önerilerini paylaşıyor. Özsavaş, TÜRSAB’ın geleceğinin “korkuya değil, ortak akla, şeffaflığa ve cesur adımlara” dayanacağını vurguluyor.

Turizmde Baskı İddiaları ve Tepki

Son günlerde bazı turizmcilerin toplantılara katılmamaları veya fotoğraf vermemeleri yönünde baskı gördüğüne dair iddialara değinen Özsavaş, bu yaklaşımın sektöre zarar verdiğini belirterek, “Bu, turizmcinin sesini kısmaya, meslektaşlarımızın iradesini baskı altına almaya ve mesleğimizi itibarsızlaştırmaya kalkmaktır. Buna asla izin vermeyeceğiz.” dedi.

Toplantılara katılamayan üyelerin kendisini arayarak desteklerini ilettiğini aktaran Özsavaş, “Aidat borcu ve icra korkusu bazı meslektaşlarımızı çekingen hale getiriyor.” ifadeleriyle sektörün ekonomik sıkıntılarına dikkat çekti.

Aidat Borçlarına Kalıcı Çözüm

Aylin Özsavaş, başkan seçildikleri takdirde üyelerin aidat sorunlarını kökten çözeceklerini vurguladı: “Hiçbir üyemiz icra korkusuyla mesleğini icra etmek zorunda kalmayacak. Yönetime geldiğimizde biriken aidat borçlarını çözeceğiz. Hem TÜRSAB hem de üyelerimiz için temiz bir sayfa açacağız.”

“Artık Yeter! Özgür İrade Engellenemez”

Açıklamasını güçlü bir mesajla tamamlayan Özsavaş, “Artık yeter! Özgür iradeye zincir vurulamaz. Bu meslek hepimizindir.” diyerek tüm seyahat acentalarına birlik çağrısı yaptı.

Basın Açıklaması:

Özgür İradeye Zincir Vurulamaz!

Son günlerde turizmci meslektaşlarımızı tek tek arayıp “toplantılara katılmayın, fotoğraf vermeyin” diyenler var. Herkes bilsin: Bu, turizmcinin sesini kısmaya, meslektaşlarımızın iradesini baskı altına almaya ve mesleğimizi itibarsızlaştırmaya kalkmaktır. Buna asla izin vermeyeceğiz!

Biz turizmciyiz, biz meslektaşız. Hiç kimsenin korku ve baskıyla yönlendirme hakkı yoktur. Koltuklar kimsenin şahsi malı değildir; makamlar geçicidir ve ancak üreten, icraat yapan, sektörün önünü açan insanların elinde değer kazanır.

Toplantılarımıza katılamayan birçok turizmci meslektaşımız bizi arıyor, özürlerini iletiyor ve gönüllerinde bizim yanımızda olduklarını söylüyor. Böyle onlarca telefon alıyoruz. Biz bu baskıdan utanıyoruz. Kimisi aidat borcundan dolayı görüntü vermekten çekiniyor. Söylenmese de altında yatan en büyük sebep icra korkusu.

Bugün yapılan bu yönlendirmeler sektöre zarar veriyor, itibarımızı zedeliyor. Biz kimler olduğunu biliyoruz, onlar da kendilerini çok iyi biliyor. Artık herkes kendine bir çeki düzen vermelidir. Bu böyle devam edemez. Turizmci meslektaşlarımız emin olsun ki kimseyi ayrıştırmayacağız. Baskılara rağmen gelemeyenlerin de başımızın üstünde yeri vardır. Yeter ki sandıkta bu engellemelere karşı duralım.

Ve şunu da vurgulamak isterim: Bizi engellemeye çalışsalar da, toplantılarımıza katılan turizmci meslektaşlarımız bambaşka bir duyguyla ayrılıyor. Önyargıyla gelenler bile sonunda görüyor ki; sorunlarımız çok ama bu sorunları çözebilecek irade, iletişim gücü ve kararlılık bizde. İşte o an gözlerinde yeniden meslek için filizlenen umudu görüyoruz.

TÜRSAB’ın geleceği korkuyla değil, ortak akıl, şeffaflık ve cesur adımlarla inşa edilecektir. Bizim dönemimizde de, bizden sonrasında da bu baskılara ve engellemelere asla izin verilmeyecektir.

Söz veriyoruz: Hiçbir turizmci meslektaşımız icra korkusuyla mesleğini icra etmek zorunda kalmayacak. Yönetime geldiğimizde biriken aidat borçlarını çözeceğiz. Hem TÜRSAB hem de tüm üyelerimiz için temiz bir sayfa açacağız.

Artık yeter! Özgür iradeye zincir vurulamaz. Bu meslek hepimizindir.

İLGİLİ HABERLER