16 Ekim her yıl Dünya Ekmek Günü olarak kutlanıyor. Maya endüstrisinde 170 yılı aşkın tecrübesiyle global bir otorite olan Lesaffre, Anadolu’nun zengin ekmek kültürüne vurgu yapmak amacıyla Eskişehir'in Seyitgazi ilçesindeki Küllüoba Höyüğü kazılarına destek vermeyi sürdürüyor. Bu iş birliği sayesinde Lesaffre, fermantasyon konusundaki bilgi birikimini, Anadolu’nun köklü ekmek geleneğiyle birleştirerek tarihten geleceğe güçlü bir köprü oluşturuyor.
Dünya Ekmek Günü ve Anlamı
Her yıl 16 Ekim’de kutlanan Dünya Ekmek Günü, insanlık tarihinin en eski gıda maddelerinden biri olan ekmeğin kültürel, tarihi ve toplumsal açıdan taşıdığı önemi hatırlamak amacıyla düzenlenmektedir. Bu kapsamda çeşitli projeler, etkinlikler ve bilgilendirme aktiviteleri gerçekleştiriliyor. Lesaffre Türkiye de bu özel günde, Anadolu topraklarında yapılan kazılar aracılığıyla ortaya çıkarılan en eski mayalanmış ve pişirilmiş ekmek kalıntılarını gün ışığına çıkarmakta önemli bir rol oynamaktadır. Küllüoba Arkeolojik Kazıları, bu eski kalıntıları keşfederek ekmeğin tarihine ışık tutuyor ve gelecekte de bu değerin korunmasına katkı sağlıyor.

Küllüoba Höyüğü Kazıları ve Önemi
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın denetiminde, Prof. Dr. Murat Türkteki liderliğinde yürütülen Küllüoba Höyüğü kazıları yaklaşık 30 yıldır devam etmektedir. Bu kazılarda, 5 bin yıllık mayalanmış, şekillendirilmiş ve pişirilmiş ekmek kalıntıları gün yüzüne çıkarılmıştır. Bu bulgular, sadece Türkiye için değil, dünya arkeoloji ve gastronomi alanında da büyük bir değer taşımaktadır. Kazılar, ekmek yapımının tarihine dair önemli bilgiler sunarken, Anadolu'nun tarımsal ve beslenme alışkanlıklarına ışık tutarak insanlığın ortak mutfak kültürüne dair derinlikli bir anlayış geliştirmektedir.
Lesaffre’nin Vizyonu ve Katkıları
Lesaffre Türkiye Genel Müdürü Ünsal Yamaner, Dünya Ekmek Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, ekmek yapımı ve fermantasyonun insanlık tarihindeki yerini vurguladı. Yamaner, Lesaffre’nin 170 yılı aşkın süredir bu alanda sahip olduğu bilgi birikimini kullanarak kadim geleneklerin korunmasına katkıda bulunmaktan gurur duyduklarını ifade etti. Küllüoba'daki kazılarda keşfedilen 5 bin yıllık ekmek kalıntıları, arkeolojik bir değer olmanın yanı sıra, Anadolu'nun beslenme kültürü ve tarım mirası hakkında da önemli bilgiler sunmaktadır. Yamaner, bu keşiflerin geleceğin gıda teknolojilerine ilham vereceğini düşündüklerini belirtti.
Ziyaretçi Deneyimlerinin İyileştirilmesi
Lesaffre Türkiye, Küllüoba kazılarında sadece mali destek sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda güvenli yürüyüş yolları, dinlenme ve karşılama alanları gibi fiziksel düzenlemeler yaparak ziyaretçilerin deneyimlerini de iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, binlerce yıl önce bölgede yetişen yerel buğday türlerinin korunması ve sürdürülebilir tarım uygulamaları ile canlandırılması yönünde projeler geliştirilmesi planlanmaktadır. Bu çalışmalar, hem kültürel mirasın korunmasına hem de yerel tarımın desteklenmesine yardımcı olacaktır.
Geçmişten Geleceğe Güçlü Bir Bağ
Küllüoba kazıları, Lesaffre’nin fermantasyon alanındaki bilgi birikimini, Anadolu'nun binlerce yıllık ekmek geleneği ile birleştirerek geçmişle gelecek arasında güçlü bir bağ kurmaktadır. Lesaffre Türkiye, ekmekle şekillenmiş bu kültürel mirası koruyarak mevcut durumu anlamlı kılmayı ve gelecek nesillere bu değerleri aktarmayı hedeflemektedir. Bu şekilde, Anadolu’nun ekmek tarihi ve kültürel mirası nesiller boyu yaşatılacak ve gelecek dönemlerde de bu alandaki bilgi birikimi artırılacaktır.