İstanbul Okan Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü, tanınmış gastronomi yazarı ve televizyoncu Mehmet Yaşin’i öğrencileri ile bir araya getiren özel bir etkinlik düzenledi. Etkinliğin başlığı "Z Kuşağının Mutfağı" olarak belirlendi. Yaşin, burada gazetecilikten gastronomi dünyasına uzanan kariyer serüvenini, meslek hayatındaki tecrübelerini ve genç nesle yönelik önerilerini paylaştı.
Kariyer Yolculuğu ve Tecrübeleri
Mehmet Yaşin, gazetecilik kariyerine ailesine maddi destek sağlamak amacıyla adım attığını ifade etti. Altında yatan motive edici sebeplerle meslek hayatına olan tutkusunu şu şekilde dile getirdi: “Babam az gelirli bir memurdu. Ona destek olmak için geceleri Dünya Gazetesi’nde çalışmaya başladım. Gazetecilikte ‘mürekkep zehri’ diye bir kavram vardır; bu zehri bir kez yuttuktan sonra bir daha vazgeçemezsiniz." Yaşin, kariyerinin ona ne denli önemli katkılar sağladığını da belirterek, geçtiğimiz hafta Gazeteciler Cemiyeti tarafından kendisine verilen Basın Onur Ödülü'ne de dikkat çekti. Bu ödül, onun profesyonel yaşamındaki önemli bir dönüm noktası oldu.
Atlas Dergisi’nin Başarısı
Mehmet Yaşin, seyahat ve keşif tutkusunun Atlas Dergisi’nin kurulmasına önayak olduğunu aktardı. Bu dergiyi hayata geçirdikleri dönemde beklenenden çok daha fazla ilgi ve başarı elde ettiklerini ifade etti. Derginin, Türkiye'de gastronomi alanında önemli bir boşluğu doldurduğunu ve okuyucuların ilgisini çeken kaliteli içeriklerle dolu olduğunu belirtti. Bu aşamada, deneyimlerinin ve gördüklerinin onun kariyerinde ne denli etkili olduğunu hissettiği anlar yaşadı.

Pazarların Önemi ve Tat Hafızası
Yaşin, insanların mutfak kültürlerini geliştirirken pazarların ve yerel üreticilerin önemine vurgu yaptı. Özellikle gençlerin, yerel üreticilerle doğrudan temas kurarak taze malzemeleri tanımasının, gastronomi alanındaki gelişimleri için önemli olduğunu dile getirdi. "Kendinizi yenilemezseniz bu alanda ilerleyemezsiniz," diyerek, sadece tat değil, aynı zamanda koku hafızasının da geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Yemekleri tatmadan önce koklayarak yeme alışkanlığını vurguladı: "Ben yemeği önce koklar, sonra tadarım. Yemek bitince şefin yanına gider, içindekileri tahmin etmeye çalışırım."
Gastronomi ve Farklı Deneyimler
Öğrencilere, yeme kültürlerini genişletmek amacıyla Anadolu’daki pazarları gezmelerini öneren Yaşin, farklı tatları denemekten çekinmemeleri gerektiğine değindi. Özellikle Amazonlarda deneyimlediği yeşil karıncalar gibi farklı lezzetlerle, gastronomi alanındaki deneyimlerin bilgiye dönüştüğünü ifade etti. Bu tür deneyimlerin, bir gastronomi uzmanının gözlem yeteneğini ve tat alma duyusunu geliştireceğini belirtti. Bu nedenle, mutfak dünyasının sunduğu çeşitlilikten yararlanmanın kıymetini bilmek gerektiği konusunda gençlere tavsiyelerde bulundu.
Türk Mutfağı ve Turizm
Konuşmasında Türk mutfağına olan derin sevgisini dile getiren Yaşin, dünya mutfaklarıyla karşılaştırıldığında Türk mutfağının sadece zenginliğiyle değil, sunduğu çeşitlilikle de dikkat çektiğini vurguladı. Ancak turizmin, yemek kültürüne olumsuz etkileri olduğuna dikkat çekti. "Turizm, yemek kültürünü öldürür. Gelen turistlerin damak zevklerine hitap etme çabası, yerel yemeklerin sunduğu zenginliği kısıtlıyor," diyerek, bu durumun Türk mutfağında giderek yaygınlaştığını öne sürdü.
Yeni Projeler ve Gelecek Planları
Etkinliğin sonunda Mehmet Yaşin, yeni projelerinden de bahsetti. Mart ayında yeniden başlatmayı planladığı lezzet turları hakkında bilgi verdi. Yaşin, "Televizyonda sanayi lezzetleri üzerine bir program hazırlıyorum," şeklinde konuştu. Özellikle Tekirdağ’da bir tamirhanede yediği köftelerin kalitesine dikkat çekerek, sanayi bölgesinde yemeklerin nasıl kaliteli ve uygun fiyatlı olabileceğine dair örnekler sundu. Bu projeleri ile, gastronomi alanında daha fazla insanı bilinçlendirmeyi amaçladığını ifade etti.